Uluslararası Çalışma Örgütünün (ILO) 2005-2006 yıllarında yapmış olduğu tahminlere göre, dünyadaki işgücü sayısı 3 milyar civarında olup işgücünün %40'ı yani
1.2 milyarı kadınlardan oluşmaktadır. Yine aynı tahminlere göre her yıl dünyada 4 ve daha fazla gün kaybına neden olan iş kazalarının sayısı 337 milyon, iş kazaları ve meslek hastalıkları kaynaklı ölüm sayısı
ise 2.31 milyon civarında olduğu belirtilmektedir. Bu ölümlerin 360 bini iş kazaları nedeniyle, 1.95 milyonu ise meslek hastalıkları nedeniyle meydana gelmektedir. Yani dünyada günde yaklaşık 1 milyon çalışan
iş kazası geçirmektedir. 5500 çalışan ise iş kazaları ve meslek hastalıkları sonucu hayatını kaybetmektedir.
Dünyada başta gelişmiş ülkeler olmak üzere iş kazalarının önlenmesine yönelik proaktif bir yaklaşım olarak kabul edilen risk değerlendirmesi çalışmalarının uygulanması sonucunda kurum ya da kuruluşlarda
önemli faydalar sağlamaktadır. Yine gelişmiş ülkeler ulusal mevzuatlarında ve standartlarında oldukça yer verdiği gibi zorunluluk haline de getirmiştir. Ülkemiz açısından bakıldığı zaman risk değerlendirmesi,
İş Kanununa tabi tüm işletmelerde çalışan sayısına bakılmaksızın yasal bir zorunluluk olarak uygulanmasını hükme bağlamıştır.
30 Haziran 2012 tarihinde resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun 4. maddesine göre; “İşveren, çalışanların işle ilgili sağlık ve güvenliğini sağlamakla
yükümlü olup bu çerçevede;
a) Mesleki risklerin önlenmesi, eğitim ve bilgi verilmesi dâhil her türlü tedbirin alınması, organizasyonun yapılması, gerekli araç ve gereçlerin sağlanması, sağlık ve güvenlik tedbirlerinin değişen şartlara
uygun hale getirilmesi ve mevcut durumun iyileştirilmesi için çalışmalar yapar.
b) İşyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerine uyulup uyulmadığını izler, denetler ve uygunsuzlukların giderilmesini sağlar.
c) Risk değerlendirmesi yapar veya yaptırır.” hükmü ile işverenin genel yükümlülükleri yer almaktadır.
Yine anılan Kanunun 10. maddesine göre; “(1) İşveren, iş sağlığı ve güvenliği yönünden risk değerlendirmesi yapmak veya yaptırmakla yükümlüdür. Risk değerlendirmesi yapılırken aşağıdaki hususlar dikkate alınır:
a) Belirli risklerden etkilenecek çalışanların durumu.
b) Kullanılacak iş ekipmanı ile kimyasal madde ve müstahzarların seçimi.
c) İşyerinin tertip ve düzeni.
ç) Genç, yaşlı, engelli, gebe veya emziren çalışanlar gibi özel politika gerektiren gruplar ile kadın çalışanların durumu.
(2) İşveren, yapılacak risk değerlendirmesi sonucu alınacak iş sağlığı ve güvenliği tedbirleri ile kullanılması gereken koruyucu donanım veya ekipmanı belirler.
(3) İşyerinde uygulanacak iş sağlığı ve güvenliği tedbirleri, çalışma şekilleri ve üretim yöntemleri; çalışanların sağlık ve güvenlik yönünden korunma düzeyini yükseltecek ve işyerinin idari yapılanmasının her
kademesinde uygulanabilir nitelikte olmalıdır.
(4) İşveren, iş sağlığı ve güvenliği yönünden çalışma ortamına ve çalışanların bu ortamda maruz kaldığı risklerin belirlenmesine yönelik gerekli kontrol, ölçüm, inceleme ve araştırmaların yapılmasını sağlar.
Hükmü yer almaktadır.
29 Aralık 2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren İş Sağlığı ve Güvenliği Risk Değerlendirmesi Yönetmeliğinin işveren yükümlülüğü başlıklı 5.maddesine göre; “ (1) İşveren; çalışma ortamının
ve çalışanların sağlık ve güvenliğini sağlama, sürdürme ve geliştirme amacı ile iş sağlığı ve güvenliği yönünden risk değerlendirmesi yapar veya yaptırır. (2) Risk değerlendirmesinin gerçekleştirilmiş olması;
işverenin, işyerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz.(3) İşveren, risk değerlendirmesi çalışmalarında görevlendirilen kişi veya kişilere risk değerlendirmesi ile ilgili ihtiyaç
duydukları her türlü bilgi ve belgeyi temin eder. Hükümleri ile Risk değerlendirmesi başlıklı 7.maddesine göre de “(1) Risk değerlendirmesi; tüm işyerleri için tasarım veya kuruluş aşamasından başlamak üzere
tehlikeleri tanımlama, riskleri belirleme ve analiz etme, risk kontrol tedbirlerinin kararlaştırılması, dokümantasyon, yapılan çalışmaların güncellenmesi ve gerektiğinde yenileme aşamaları izlenerek gerçekleştirilir.
(2) Çalışanların risk değerlendirmesi çalışması yapılırken ihtiyaç duyulan her aşamada sürece katılarak görüşlerinin alınması sağlanır.” hükmü yer almaktadır.
Özetle yeni uygulamaya geçen Kanun kapsamında risk değerlendirmesi çalışmaları tüm çalışanların görüşleri alınmak kaydıyla, bir ekip tarafından icra edilmesi gerekliliği yasal bir zorunluluk olarak tüm sektörlerde uygulanmak zorundadır.
Nitekim 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununa istinaden yürürlükte olan aşağıdaki bazı yönetmeliklerin ilgili maddeleri gereğince işverenler düzenli olarak risk değerlendirmesi yapmakla yükümlüdürler.
- Asbestle Çalışmalarda Sağlık ve Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetmelik (m.6) gereği risk analizi
- Biyolojik Etkenlere Maruziyet Risklerinin Önlenmesi Hakkında Yönetmelik (m.6) gereği risk analizi
- Ekranlı Araçlarla Çalışmalarda Sağlık ve Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetmelik (m.5) gereği risk analizi
- Kişisel Koruyucu Donanımların İşyerlerinde Kullanılması Hakkında Yönetmelik (m.7) gereği risk analizi
- Çalışanların Patlayıcı Ortamların Tehlikelerinden Korunması Hakkında Yönetmelik (m.6) gereği risk analizi
MAVİ BİLGE Mühendislik Eğitim Danışmanlık | İş Sağlığı ve Güvenliği Mühendislik Eğitim Danışmanlık Hizmetleri | her şey bilgi ile başlar.. | www.mavibilge.com
Önleme: İşyerinde yürütülen işlerin bütün safhalarında iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili riskleri ortadan kaldırmak veya azaltmak için planlanan ve alınan tedbirlerin tümünü,
Ramak kala olay: İşyerinde meydana gelen; çalışan, işyeri ya da iş ekipmanını zarara uğratma potansiyeli olduğu halde zarara uğratmayan olayı,
Tehlike: İşyerinde var olan ya da dışarıdan gelebilecek, çalışanı veya işyerini etkileyebilecek zarar veya hasar verme potansiyelini,
Risk: Tehlikeden kaynaklanacak kayıp, yaralanma ya da başka zararlı sonuç meydana gelme ihtimalini,
Risk değerlendirmesi: İşyerinde var olan ya da dışarıdan gelebilecek tehlikelerin belirlenmesi, bu tehlikelerin riske dönüşmesine yol açan faktörler ile tehlikelerden kaynaklanan risklerin analiz edilerek derecelendirilmesi ve kontrol tedbirlerinin kararlaştırılması amacıyla yapılması gerekli çalışmaları ifade eder.
Risk değerlendirmesinin başlıca amacı çalışanların sağlığını ve güvenliğini korumaktır. Kısacası işletmelerin çalışma koşullarındaki her türlü tehlikeyi azaltmak, bu etkileri en aza indirmektir. Ayrıca tüm proseslerde, riskin büyüklüğünü tahmin etmek ve riske karşı tahammül edilip edilemeyeceğine karar vermektir. Yani işletmelerde olası meslek hastalığı ve kazaların farkına varılmasına yardımcı olmaktır. Bu sayede tespit edilen tehlikelerin ve meydana getirebileceği zararlar üzerinde daha etkili tedbirler alınması sağlanır. Dolayısıyla mevcut önleyici tedbirler ile seçilen çalışma şekli ve üretim yöntemleri, çalışanların sağlık ve güvenliği yönünden korunma düzeyini yükseltmeli ve işyerinin idari yapılanmasının her kademesinde uygulanmalıdır.
Risk değerlendirmesi aşağıda belirtildiği en temel haliyle beş aşamada değerlendirilir.
1. AŞAMA : BİLGİ TOPLAMAK
2. AŞAMA : TEHLİKELERİ BELİRLEMEK
3. AŞAMA : TEHLİKELERDEN DOĞAN RİSKLERİ BELİRLEMEK
4. AŞAMA : RİSKLERİ ORTADAN KALDIRMAK
5. AŞAMA : DEĞERLENDİRMELERİ RAPORLAMAK
ISO 45001 İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemine sahip kuruluşlarda yılda bir kez risk değerlendirmesi yapılması tavsiye edilmektedir. Çalışma ortamınızın daha sağlıklı, güvenli olmasını ve mevcut tehlikelerinizi kontrol altına almayı istiyorsanız, risk analizleriniz konusunda uzman iş güvenliği uzmanlarımızca size hizmet sunmak için bir telefon kadar yakınız.